Ana içeriğe atla

Yumurta Donasyonu

Yumurta Donasyonu Nedir?

Yumurta donasyonu yüksek gebelik oranıyla çiftlere bebek sahibi olma şansı tanıyan popüler bir yöntemdir.

Son yıllarda önemli mesafe kat’eden yumurta donasyonu tedavisi, yüksek gebelik oranı olan bir yöntemdir;
  • Yumurta üretemeyen ya da yetersiz sayıda yumurtaya sahip olan, 
  • Kalıtsal bir hastalığı olan, 
  • Tıbbi olarak yumurtalıkları alınmış veya ışın (radyoterapi, kemoterapi vs.) tedavisi ile yumurtalık etkinliğini yitirmiş, 
  • Belirlenemeyen nedenlerle tekrarlayan düşük durumlarında ki kadınlara yönelik olup, bağış yolu ile alınan yumurtalardan embriyo elde edilen bir yöntemdir. 
Yumurta donörü için bazı kriterler vardır. Vücut kitle endeksi uygun olmalı ve 21-30 yaş aralığında ki kişiler, bebek sahibi olmak isteyen anne–baba adaylarına yardımcı olabilmektedirler.

Merkezimiz de donör seçimi uluslararası üreme tıbbı derneklerinin yayınladığı yönergelere göre bir donörun fiziksel, genetik ve psikolojik olarak sağlıklı olduğunu gösteren tetkikler yapılmaktadır. Rutin olarak bulaşıcı hastalıklar (Hepatit B,Hepatit C,Sfiliz), kan grubu bakılan donörlerden genetik testlerden orak hücre anemisi, talasemi, kromozom analizi ve gerekli durumlarda kistik fibrozis bakılmaktadır. 

İşlem öncesi anne - baba adaylarına; Hemogram, Kan grubu, TSH, FT4, HbsAg, AntiHIV, aNTİhcv, VDRL, Rahim filmi (HSG), Spermiyogram testleri yapılmaktadır.

Donör seçimi süreci nasıl ilerler?

Süreç, ilk adımlarından biri olan anne-baba adayına uygun bir donör seçimi yapılır. Donör seçimi en önemli adımı oluşturmaktadır ve IVF merkezinin alanında uzman kişiler tarafından bu süreç yönetilmektedir. Anne-baba adaylarının uzman kişilerle görüşerek, tanımlamalarına uygun seçenekler sunularak seçim yapılır. Uygun kan grubu ve fiziksel özelliklere sahip olmasına dikkat edilir. Özellikle saç rengi, göz rengi ve ten rengi gibi kriterlere dikkat ederek hastanın belirlediği niteliklere uygun seçim yapılır.

Donörden Yumurta toplama işlemi ve embriyo hazırlanma süreci nasıl ilerler?

Erkeğin spermi ile Donör yumurtasını dölleyerek devam eden süreçte öncellikli olarak donörün yumurta toplama işlemi günü erkeğin merkezimize gelerek sperm örneği vermesi gereklidir. Sperm verme odasında steril bir kap içerisine verilen örnek 3ile 5 günlük cinsel perhize uygun olmalıdır. Eğer işlem günü sperm verilemeyecekse daha öncesin de sperm örneği alınabilir. Bu spermler sıvı azot içerisinde özel yöntemlerle dondurularak işlem günü çözülüp kullanılabilir. Daha sonra androloji laboratuarında sperm seçimi için hazırlanan spermler Embriyologlarımız tarafından Mikroenjeksiyon yöntemi ile döllenir. İlk gün fertilizasyon kontrolünde döllenen yumurta embriyoloji laboratuarı tarafından gelişimi izlenirken anne adayının rahim iç tabakası eş zamanlı olarak doktorlarımızın kontrolünde ilaçlar ile hazırlanır. Daha sonra embriyo seçimi yapıldıktan sonra anne adayına Doktor ve Embriyolog eşliğinde transfer işlemi uygulanır. 

Donör yumurtası ile gebe kalan bir kadın ile kendi yumurtası ile gebe kalan bir kadın arasında tüm gebelik süresince, doğum ve doğum sonrası süreç, hormonsal değişimler ve anne -bebek arasında ki bağ dâhil olmak üzere herhangi bir farklılık yoktur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YUMURTA DONASYONUNDA BEBEK KİME BENZER

Yumurta bağışı yöntemi ile bebek sahibi olmaya karar verenlerin akıllarına yumurta donasyonu ile ilgili bir dizi soru gelmektedir. Yumurta donasyonundan önce anne ve babanın kafasını kurcalayan soruların en başında bebeğin kime benzeyeceği gelmektedir. Bu soruya bilimsel olarak cevap vermek gereklidir. İnsan DNA hücrelerinden meydana gelmektedir. DNA, tüm karakteristik özellikleri belirleyen şifrelerden meydana gelmektedir. İnsan DNA’sı 46 kromozomdan oluşmaktadır. Bu kromozomların 23’ü yumurtadan, 23’ü de spermden oluşur. Bazı fiziksel özellikler de basit genetik olarak aktarılmaktadır. İnsanlar bir kopyasını anneden, bir kopyasını babadan aldığı genlerle dünyaya gelmektedir. Baskın özellikte olan genler, diğer ebeveynden alınanı baskılamakta, sonuçta da kendi özelliğini yansıtmaktadır. Bu durum yumurta donasyonu yaptıran kişilerde de benzerdir. Yumurta donasyonuyla oluşan gebelik sonrasında bebekler babalarına ya da yumurta donörüne benzeyebilmekle birlikte babayla ya da donörle f

TÜP BEBEKTE EN YENİ TEKNOLOJİLER

Çiftlerin en büyük hayali bir bebek sahibi olmaktır. Bebek, hem aileyi neşeye boğan, hem de gerçek bir aile olması sağlayan ve kadın ile erkeği anne-baba yaparak olgunlaşmalarını sağlayan bir olgudur. Bu nedenle bir çok kişi evliliğini bebekle perçinlemek ister. Ancak, bazı sebeplerle her isteyen çift doğal yollarla bu hayalini gerçekleştiremez. Tıbbın ilerlemesi ile birlikte gelişen tüp bebek tedavileri, bebek sahibi olmayan çiftlere yeni bir umut ışığı olmuştur. Herhangi bir sebeple yumurta ya da sperm üretemeyen çiftler, artık uygulanan tedavilerle bebek sahibi olma şansı yakalayabileceklerdir. Tüp bebekte uygulanan ve yumurta üretemeyen kadınlar için sağlıklı bir donörden alınan yumurtanın nakli anlamına gelen yumurta donasyonu ile birçok çift bebek sahibi olmayı başarmışlardır. Bunun haricinde   kadınla alakalı bir sıkıntının olmadığı ve erkeğin sperm gücünün yetersiz kaldığı durumlarda, başka bir donörden alınan spermlerin, kadının yumurtası ile suni yoldan döllenm

Yumurta Donasyonunda Başarı Oranları

Yumurta Donasyonu Başarı Oranları Her Geçen Yıl Artıyor Yumurta donasyonu başarı oranları, anne adayının sağlık ve yaş durumuna, baba adayının üreme hücrenin kalitesine ve tedavinin uygulanma şekline göre değişiklik gösterebilir. Her üreme tedavisinde olduğu gibi 30 yaş ve altında olan kişilerde başarı oranı daha yüksektir. Yumurta donasyonu tedavisini yaptıran çiftin 30 yaşının altında olması durumunda başarı oranı % 80-85 civarındadır. Bunların dışında yumurta bağışı başarı oranını etkileyen en önemli etken donörün sağlığı ve yaşıdır. Çünkü yumurta hücresi donörden alınır. Her tedavi merkezi veya hastane farklı yaş aralıklarında donör seçebilir. 30 yaşının altında ve daha önce sağlıklı bir çocuk dünyaya getirmiş olan donörlerde tedavi başarı oranı yine % 80 - 85 civarındadır. Yaş ve çocuk sahibi olma durumu fark etmeden donör seçimi yapan ülkelerde ise bu oran % 40-45’lere düşmektedir. Daha önce hiç gebe kalmamış kişilerden donör seçen ülkelerde ise başarı oranı % 50 -55’lere kad