Ana içeriğe atla

TÜP BEBEK İLE BEBEK ÖZLEMİNE SON VERİN

Evlilik kurumunun olmazsa olmazları arasında elbette ki bebek sahibi olabilmek yer almaktadır. Bir bebek sahibi olmak evli çiftler için mutluluklarını taçlandırmak anlamına gelmektedir. Özellikle çocuk sahibi olmayı çok isteyip de bir türlü çocuk sahibi olamayan çiftler için tüp bebek yöntemi mükemmel bir seçenek olarak tanımlanmaktadır. Bebek özlemine son vermek isteyen aileler; tüp bebek tedavisiyle bebek sahibi olabilmenin yollarını aramaktadır. Elbette ki doğru bir tedavi sürecinin neticesinde tüp bebek yöntemi sayesinde bebek sahibi olabilmek mümkün olmaktadır. Bu noktada ailelerin ilk önce tüp bebek tedavisine karar vererek; bu konuda ayrıntılı bir araştırma içerisinde bulunmaları gerekmektedir. 

Tüp Bebek Tedavisi ve Avantajları 

Teknolojinin gelişmesinin doğal sonucu olarak bebek sahibi olmayı çok isteyen anne ve babalara da alternatif seçenekler sunulabilmektedir. Özellikle sağlık sektöründeki donanımsal gelişmeler; tüp bebek tedavisinin başarılı olmasını olumlu yönde etkilemektedir. Tüp bebek yöntemi ilk kez 1978 yılı itibariyle uygulanmaya başlanan bir tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tarihten günümüze kadar uzanan süreç içerisinde tüp bebek tedavisinin çok daha geliştirildiğini belirtmek de mümkün olmaktadır. Gerek ülkemizde gerekse dünyada tüp bebek tedavisi anne adaylarının en çok tercih ettikleri yöntem olarak tanımlanmaktadır. Bu kapsamda kliniklerin tüp bebek konusunda olanaklarının geliştirilmiş olması ve hekimlerin de çok daha bilgili olması; tüp bebek tedavisinin önemli artıları arasında yer almaktadır. 

Tüp Bebek Tedavisi En Güvenilir Yöntemdir 

Bebek sahibi olmak isteyenler açısından en bilinen, en eski ve en güvenilir tedavi yöntemi olarak tüp bebek tedavisinden söz etmek mümkün olmaktadır. Zira ilk günden bu yana geçen süreç içerisinde tüp bebek tedavisinin çok daha nitelikli bir şekilde sunulması mümkün hale gelmektedir. Bununla birlikte farklı tedavi yöntemleriyle karşılaştırıldığı riskli durumunun da az oluyor olması; bu tedavi yönteminin sıklıkla tercih edilmesini mümkün kılmaktadır. Tüp bebek tedavisi sayesinde bebek sahibi olan ailelerin sayısının oldukça fazla olması; bebek sahibi olmak isteyen aileleri olumlu yönde motive etmektedir. Böylece tüp bebek tedavisindeki başarı oranının da artış göstermesi mümkün olmaktadır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE BESLENMENİN ÖNEMİ NEDİR

Her aile bebek sahibi olmayı, bebeğini kucağına almayı, onun büyüme sürecini takip etmeyi ister. Zira bebek aile kurumunun meyvesi gibi olduğu için hemen her aile bebek hayali kurar. Sağlık teknolojisinin gelişiyor olması sayesinde isteyip de çocuk sahibi olamayanlar için alternatif pek çok farklı seçenekten söz etmek mümkün oluyor. Tüp bebek tedavisi ise alternatif seçenekler arasında en favori olanı olarak karşımıza çıkıyor. Peki, tüp bebek tedavisi sırasında ne yapmalıyız? Tüp bebek tedavisinde beslenmenin önemi ne kadardır? İşte bütün bu soruların yanıtı! TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE BESLENME ELBETTE Kİ ÖNEMLİDİR Beslenme düzeniniz tüp bebek tedavi sürecine doğrudan etki eden bir unsurdur. Bundan dolayı beslenme düzeninize dikkat etmeniz; tüp bebek tedavisinde ilk önce yapmanız gerekenler arasında yer almaktadır. Yine unutulmaması gerekir ki tüp bebek tedavisi sürecinin başarılı bir şekilde sonuçlanması; ancak sağlıklı bir bünye sayesinde mümkün olmaktadır. Bundan dolayı; tüp bebe...

Yumurta Donasyonunda Başarı Oranları

Yumurta Donasyonu Başarı Oranları Her Geçen Yıl Artıyor Yumurta donasyonu başarı oranları, anne adayının sağlık ve yaş durumuna, baba adayının üreme hücrenin kalitesine ve tedavinin uygulanma şekline göre değişiklik gösterebilir. Her üreme tedavisinde olduğu gibi 30 yaş ve altında olan kişilerde başarı oranı daha yüksektir. Yumurta donasyonu tedavisini yaptıran çiftin 30 yaşının altında olması durumunda başarı oranı % 80-85 civarındadır. Bunların dışında yumurta bağışı başarı oranını etkileyen en önemli etken donörün sağlığı ve yaşıdır. Çünkü yumurta hücresi donörden alınır. Her tedavi merkezi veya hastane farklı yaş aralıklarında donör seçebilir. 30 yaşının altında ve daha önce sağlıklı bir çocuk dünyaya getirmiş olan donörlerde tedavi başarı oranı yine % 80 - 85 civarındadır. Yaş ve çocuk sahibi olma durumu fark etmeden donör seçimi yapan ülkelerde ise bu oran % 40-45’lere düşmektedir. Daha önce hiç gebe kalmamış kişilerden donör seçen ülkelerde ise başarı oranı % 50 -55’lere kad...

YUMURTA DONASYONUNDA BEBEK KİME BENZER

Yumurta bağışı yöntemi ile bebek sahibi olmaya karar verenlerin akıllarına yumurta donasyonu ile ilgili bir dizi soru gelmektedir. Yumurta donasyonundan önce anne ve babanın kafasını kurcalayan soruların en başında bebeğin kime benzeyeceği gelmektedir. Bu soruya bilimsel olarak cevap vermek gereklidir. İnsan DNA hücrelerinden meydana gelmektedir. DNA, tüm karakteristik özellikleri belirleyen şifrelerden meydana gelmektedir. İnsan DNA’sı 46 kromozomdan oluşmaktadır. Bu kromozomların 23’ü yumurtadan, 23’ü de spermden oluşur. Bazı fiziksel özellikler de basit genetik olarak aktarılmaktadır. İnsanlar bir kopyasını anneden, bir kopyasını babadan aldığı genlerle dünyaya gelmektedir. Baskın özellikte olan genler, diğer ebeveynden alınanı baskılamakta, sonuçta da kendi özelliğini yansıtmaktadır. Bu durum yumurta donasyonu yaptıran kişilerde de benzerdir. Yumurta donasyonuyla oluşan gebelik sonrasında bebekler babalarına ya da yumurta donörüne benzeyebilmekle birlikte babayla ya da donörle f...