Ana içeriğe atla

TÜP BEBEKTE EN YENİ TEKNOLOJİLER


Çiftlerin en büyük hayali bir bebek sahibi olmaktır. Bebek, hem aileyi neşeye boğan, hem de gerçek bir aile olması sağlayan ve kadın ile erkeği anne-baba yaparak olgunlaşmalarını sağlayan bir olgudur. Bu nedenle bir çok kişi evliliğini bebekle perçinlemek ister. Ancak, bazı sebeplerle her isteyen çift doğal yollarla bu hayalini gerçekleştiremez.

Tıbbın ilerlemesi ile birlikte gelişen tüp bebek tedavileri, bebek sahibi olmayan çiftlere yeni bir umut ışığı olmuştur. Herhangi bir sebeple yumurta ya da sperm üretemeyen çiftler, artık uygulanan tedavilerle bebek sahibi olma şansı yakalayabileceklerdir.

Tüp bebekte uygulanan ve yumurta üretemeyen kadınlar için sağlıklı bir donörden alınan yumurtanın nakli anlamına gelen yumurta donasyonu ile birçok çift bebek sahibi olmayı başarmışlardır.

Bunun haricinde  kadınla alakalı bir sıkıntının olmadığı ve erkeğin sperm gücünün yetersiz kaldığı durumlarda, başka bir donörden alınan spermlerin, kadının yumurtası ile suni yoldan döllenmesi ve oluşan embriyonun rahme yerleştirilmesi  olarak  özetleyebileceğimiz sperm donasyonu yöntemidir.

Tüp Bebekte Embriyo Donasyonunda Yeni Teknikler

Gynolife tüp bebek merkezi, doğal yoldan bebek sahibi olamayan çiftlere en yeni teknolojiler uygulayarak bebek sahibi olmalarını sağlamak için çalışan bir merkezdir. Uzman kadrosu ve son teknikleri ile birlikte, embriyo donasyonu alanında yaptığı çalışmalarda başarı oranı %80-85 arasındadır.

Merkezde güven, özen ve gizlilik ön planda yer almaktadır. Donörün olduğu kadar alıcının da gizlilik ilkesine uyularak kimlikleri gizli tutulmakta ve ileride herhangi bir sıkıntı yaşanması önlenmektedir. Verici donörün alıcı ile fiziksel özellerinin uyumlu olmasına özellikle dikkat edilmekte, yapılan testlerle olası bir hastalık olup olmadığına bakılarak bebeğin sağlık konusunda herhangi bir riske girmesi önlenmektedir.

Vericinin belirli bir yaşta olması, sağlıklı bebek oluşumunda önem arzettiği için bu konuya da dikkat edilmektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YUMURTA DONASYONUNDA BEBEK KİME BENZER

Yumurta bağışı yöntemi ile bebek sahibi olmaya karar verenlerin akıllarına yumurta donasyonu ile ilgili bir dizi soru gelmektedir. Yumurta donasyonundan önce anne ve babanın kafasını kurcalayan soruların en başında bebeğin kime benzeyeceği gelmektedir. Bu soruya bilimsel olarak cevap vermek gereklidir. İnsan DNA hücrelerinden meydana gelmektedir. DNA, tüm karakteristik özellikleri belirleyen şifrelerden meydana gelmektedir. İnsan DNA’sı 46 kromozomdan oluşmaktadır. Bu kromozomların 23’ü yumurtadan, 23’ü de spermden oluşur. Bazı fiziksel özellikler de basit genetik olarak aktarılmaktadır. İnsanlar bir kopyasını anneden, bir kopyasını babadan aldığı genlerle dünyaya gelmektedir. Baskın özellikte olan genler, diğer ebeveynden alınanı baskılamakta, sonuçta da kendi özelliğini yansıtmaktadır. Bu durum yumurta donasyonu yaptıran kişilerde de benzerdir. Yumurta donasyonuyla oluşan gebelik sonrasında bebekler babalarına ya da yumurta donörüne benzeyebilmekle birlikte babayla ya da donörle f

Yumurta Donasyonunda Başarı Oranları

Yumurta Donasyonu Başarı Oranları Her Geçen Yıl Artıyor Yumurta donasyonu başarı oranları, anne adayının sağlık ve yaş durumuna, baba adayının üreme hücrenin kalitesine ve tedavinin uygulanma şekline göre değişiklik gösterebilir. Her üreme tedavisinde olduğu gibi 30 yaş ve altında olan kişilerde başarı oranı daha yüksektir. Yumurta donasyonu tedavisini yaptıran çiftin 30 yaşının altında olması durumunda başarı oranı % 80-85 civarındadır. Bunların dışında yumurta bağışı başarı oranını etkileyen en önemli etken donörün sağlığı ve yaşıdır. Çünkü yumurta hücresi donörden alınır. Her tedavi merkezi veya hastane farklı yaş aralıklarında donör seçebilir. 30 yaşının altında ve daha önce sağlıklı bir çocuk dünyaya getirmiş olan donörlerde tedavi başarı oranı yine % 80 - 85 civarındadır. Yaş ve çocuk sahibi olma durumu fark etmeden donör seçimi yapan ülkelerde ise bu oran % 40-45’lere düşmektedir. Daha önce hiç gebe kalmamış kişilerden donör seçen ülkelerde ise başarı oranı % 50 -55’lere kad